Alplerin Eteğinde Avusturya Köyleri

Alplerin muazzam manzarasıyla uyuyup uyandığınız, tertemiz havasını soluduğunuz, yeşilinde yürüdüğünüz, göllerinde yüzdüğünüz, her köşesi huzur ve dinginlik kokan bir köy düşünün. İşte bunlardan Avusturya’da bir sürü var 🙂 İlk akla gelen, tabii ki Unesco Dünya Mirasları Listesi’ndeki Hallstatt. Ama bu yazımızda Hallstatt sonrasında gezdiğimiz diğer masalsı köylerden bahsetmek istiyoruz.

İlk durağımız Obertraun

Obertraun, Hallstatt’ın merkezinden baktığınızda karşı kıyıda gözüken, gölün güneydoğusunda kalan, Salzkammergut’ta minik bir köy. Hallstatt-Obertraun arası düzenli tekne seferleri de yapılıyor.

Gölün kenarında “çingene vagonu” da denilen karavanlarında kalabileceğiniz oldukça tatlı bir kamp yeri var. Buyrun bu da websayfası 🙂

Gölün kenarındaki parktan geçerek gölün etrafını dolaşıyoruz. Anladığımız kadarıyla, yazın insanlar göl kenarında güneşlenip gölde de serinliyorlar. Gölün sığ yerinde çocuk kaydırakları var. Parkın ortasında, çimenlerde de bir kitaplık görüyoruz. İsteyen buradan kitabını alıp parkta okuyor. Biz bu fikri çok beğendik. Geliştirilmeye açık 🙂

Bu küçücük yerde yapacak birçok şey var aslında. Örneğin:

  1. Sizi Dachstein‘a bile çıkaran birçok bisiklet rotası var. Bisiklet kiralanıp buraların keyfi doyasıya çıkarabilirsiniz.
  2. Dachstein’dan bineceğiniz finikülerle kayak merkezine, mağaralara ve 5 fingers gözlem alanına çıkabilirsiniz. Finiküler, 28 Nisan-28 Ekim 2018 tarihleri arasında çalışıyor. Buraya çıkmak için ayrıca bir yürüyüş rotası da bulunuyor. 
  3. 5 Fingers, Dünya Miraslar Listesi’nde olup en yüksek seviyede yer alıyor. Manzarayı izleyebileceğiniz 5 farklı platformdan oluştuğu için buraya “5 parmak” denmiş.

                                         https://dachstein-salzkammergut.com’dan alınmıştır.
  4. 11 km uzunluğunda piste sahip Kayak Merkezi hakkında detaylı bilgi ve pist haritası için buraya tıklayabilirsiniz.
  5. 28 Nisan-28 Ekim 2018 tarihleri arasında hizmet veren Dev Buz Mağarası‘nı (Giant Ice Cave) gezebilirsiniz.

    https://dachstein-salzkammergut.com’dan alınmıştır.
  6. Yine 5 Mayıs-28 Ekim 2018 tarihleri arasında hizmet veren Mamut Mağarası‘nı (Mammut Cave) gezebilirsiniz.
  7. Heilbronner Circular Trail, bahsettiğimiz yürüyüş rotası. Yaklaşık 3 saatlik bir rota. Düşük eğiminden dolayı trekkinge yeni başlayanlar ve çocuklu aileler için de uygun.

                                                           https://dachstein-salzkammergut.com’dan alınmıştır.

Büyüleyici sakinlik: Grundlesee

Bad Aussee üzerinden geçerek ulaşacağınız köy, ismini gölden almış olan Grundlesee. Adeta bir sakinlik ve sessizlik abidesi. Çok az insan var. Turistten uzak. Sokaklarda tek tük insan görüyoruz. Kimisi çiftliğinde odunlarını düzenliyor, kimisi evine tamirat yapıyor, kimisi göl kenarında koşuyor.  İşte aradığımız dinginlik!

Kaldığımız evi, fotoğrafları kadar gerçektir diye umarak booking.com üzerinden ayarlamıştık. Ferienhaus Pucher, yani bizim deyimimizle Pucherlerin çiftliği 🙂 Şiddetle tavsiye ediyoruz!

                                                                                             Evimizin arka cephesi

İnanılmaz güzel 2 katlı ahşap kocaman bir ev, önü dümdüz yeşillik ve karşınızda Alpler… Tavuklar, inekler, e biraz da tezek kokusu:)) Evin içine de, dışına da bayıldık. Girdiğiniz katta aynı zamanda uzanabileceğiniz bir divan bulunan kocaman bir mutfak ve banyo var. Banyosu bile doğa manzaralı 😀 Mutfağında nerdeyse 100 yıllık eski bir dolap, taş fırın ve eski bir radyo var. Tezgah altındaki rafların kapağı, bizim köylerimizdeki gibi perdeden 🙂 Oldukça nostaljik.. Üst katında çalışma masasının da olduğu, penceresinden Alpleri ve karşımızdaki ormanı gördüğümüz kocaman bir yatak odası ve ayrıyeten ufak 2 kişilik bir oda var.

                                                                                                       Evimizin ön cephesi

Ev sahipleri de çok tatlı insanlar. Hemen yandaki ahşap ev de onların. Ve burada herşey gerçekten organik! Kahvaltı için tavuklarından yumurta verdiler. Ertesi gün, bizi rahatsız etmemek için kapımızı çalmadan girişteki banka kek bırakmışlar 🙂 Ayrıldığımız gün de, buraya özel içkileri olan “schnapps”ten ufak bir şişe hediye ettiler. Kendileri kozalaktan yapmış, ve buna da “zwetschke” diyorlar.

                                                                                Ev sahibimiz Pucher Anne 🙂

Dönüş günü, karşıda gördüğümüz ormanı keşfedelim dedik ve ağacın üstüne yapılmış bir avcı kulübesi keşfettik. Durur muyuz? Tabii ki kulübeye tırmandık. Ağaçların arasında sizin etrafı iyi gördüğünüz, ama sizi kamufle edecek şekilde yapılmış. Tam karşımızda da yemek arayan bir ceylan gördük. Ama yanına gidemeden ürküp kaçtı.

Grundlesee gölü (bu arada “see” göl demekmiş), kaldığımız eve 5 dakika mesafede. Yine insan yok. Göl kenarında yaylı bir bank var!  Burda ne uyunur ama… Huzurlu olmamak imkansız!

Bad Ischl / Traunsee / Gmunden

Etrafı gezmeye, yeni yer keşfetmeye devam… Arkadaşımızdan aldığımız tavsiyeyle Traunsee / Gmunden‘deki Ort Kalesi’ne (Schloss Ort) gitmek için yola çıktık. Önce rota üzerindeki Bad Ischl‘e uğradık. Birşeyler yiyip eczaneden bir ilaç almamız gerekiyordu. Kaşla göz arasında temiz bir park cezası yedik. Türk mantığıyla “eczane önündeki park, herhalde eczanenindir, zaten işimiz uzun sürmeyecek” diye düşündük. Köşedeki pizzacıda (tabii ki Türktü) yemek yerken, bir görevlinin araçların üzerini tek tek kontrol edip, bazılarına kağıt bıraktığını gördük. Sonra arabalara baktığımızda, herkesin içerden ön cama parkomattan aldıkları fişi koyduklarını anladık. Biz parkomattan fiş almadığımızdan 0.50 cent olan park ücreti için tam 21 Euro ceza yazmışlar, yani 100 TL cik 🙁

Bad Ischl’de hızlı bir tur attık. Traun Nehri‘nde kurulu bu şehir de ufak ve sevimli.

Buradan bu güzel (!) anıyla ayrılıp Ebensee üzerinden Traunsee/Gmunden’e doğru yola çıktık. Hedefimiz, Toscanapark’ın yanıbaşında, gölün içinde olduğu için köprüden yürüyerek ulaşılan Ort Kalesi (Schloss Ort). Parkettiğimiz yer nedeniyle, önce Toscanapark‘ın içinden biraz yürüdük. Göl kenarında yürüyüş rotaları olan güzel bir park.

Oradan kaleye geçtik, ancak vaktimiz olmadığı için kalenin içine girmedik. Dışında birkaç fotoğraf çekildik ve bahçesinde bulduğumuz kalplere biz de kilit astık. Bisiklet kilidi asan bile varmış! 😀 Bu arada, kaleye giden arkadaşlarımız içinin çok büyük ve çok eğlenceli olduğunu söylüyorlar. Siz giderseniz mutlaka içine de girin.

Bu arada, Gmunden’de gezerken her yerde “keramik” yazıyor, yani seramik. Burası seramiği ile ünlüymüş. Kaldığımız Pucherlerin evindeki seramikler çok hoşumuza gitmişti, onların altında da “Gmunden” yazıyordu. Ama malum Euro kurunun uçukluğu nedeniyle seramikçilere girmek istemedik 🙂

Bugünü de böyle bitirdik. Bir sonraki günün planında Salzburg var. Yazısı da şuracıkta efenim 🙂

Diğer fotoğraflarımız da burada ! Facebook ve İnstagram hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın lütfen.